Dr. Öğr. Üyesi Emin Fatih VİŞNECİ, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) keneler aracılığıyla bulaşan, ciddi ve zaman zaman ölümcül seyredebilen viral bir enfeksiyon hastalığıdır. Her kene ısırması bu hastalığı bulaştırmaz; kenenin virüsle enfekte olması gerekir. Ülkemizde özellikle ilkbahar ve yaz aylarında daha sık görülmektedir.
Hastalık; en çok kenelerin ısırmasıyla, hastalığı taşıyan hayvanların kanı, dokusu veya vücut sıvılarıyla temasla, nadiren de hasta kişilerin kan ya da vücut sıvılarıyla doğrudan temas yoluyla bulaşır. Sağlık çalışanları bu açıdan daha yüksek risk altındadır. Kişisel koruyucu ekipman kullanmak, bu riski azaltmak adına önemlidir.
KKKA’nın kuluçka süresi genellikle 1–3 gündür. Yüksek ateş, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı, halsizlik, mide bulantısı, karın ağrısı, gözlerde kızarıklık, ciltte morarma ve ilerleyen safhalarda kanama gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu tür şikâyetler durumunda zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Korunma açısından doğa yürüyüşleri veya kırsal alanlarda bulunurken açık renkli ve uzun giysiler tercih edilmeli, pantolon paçaları çorap içine sokulmalı ve eve dönüldüğünde vücut mutlaka kontrol edilmelidir. Hayvanlarla temas sırasında eldiven ve koruyucu kıyafetler kullanılmalıdır. Vücuda kene yapışması durumunda keneye çıplak elle dokunulmamalı, pens veya eldiven yardımıyla ezilmeden çıkarılmalı ve en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Kenenin üzerine alkol dökmek, yakmak ya da ezmek doğru değildir.
KKKA’nın kesin bir ilacı yoktur. Ancak erken tanı ve destekleyici tedavi ile birçok hasta sağlığına kavuşabilmektedir. Şüpheli bir durumda zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak hayat kurtarıcı olabilir. Doğada veya hayvanlarla temas hâlindeyken dikkatli olmak sağlığımızı korumak için büyük önem taşır. Herkese sağlıklı günler dilerim.” dedi.