4 Şubat Dünya Kanser Günü
06 Şubat 2023

Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri Farkındalığı

Serviks (Latincede "boyun") (Rahim ağzı) rahmin vajene açılan dar ve silindirik bir bölümüdür. Rahim ağzı kanseri de bu bölümden gelişen kanserlerdir. Rahim ağzı kanseri erken tanı konulursa kolayca tedavi edilebilen ancak geç dönemde tanı konulduğunda öldürücü olan bir kanserdir. Rahim ağzı kanseri, sağlık kaynaklarının sınırlı olduğu gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda kanserden ölümlerin 2. en sık nedenidir. Rahim ağzı kanseri Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kadınlarda tanı ve ölüm açısından kadın kanserleri içinde birinci, tüm kanserlerde meme, kalın barsak ve akciğer kanserinden sonra ise en sık dördüncü kanser olmuştur. Türkiye’de rahim ağzı kanseri kadınlarda tüm kanserler içerisinde beşinci sırada, kadın kanserleri içerisinde ise üçüncü sıradadır. Rahim ağzı kanseri, tarama ve önleme programlarına erişimi olmayan ülkelerde hastalığa bağlı düşkünlüğün ve ölümün önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir. Çok önceleri semen ya da cinsel yolla bulaşıcı hastalıklara bağlı olduğu düşünülmesine rağmen günümüzde rahim ağzı kanseri gelişiminde insan papilloma virüs (HPV)’ünün ana etken olduğu bilinmektedir. Rahim ağzı kanserinin yaklaşık olarak %99,7’sinde HPV virüsü tespit edilmiştir. HPV virüsü temelde cinsel yolla bulaşan, ortak kullanım alanlarından da bulaşabilen bir virüstür. Ancak bu virüs bulaşı olduğunda her kadında kanser olmuyor; HPV bulaşı olan 100 kadının sadece 1-3 ünde kansere sebep olmaktadır. Tabi doktora gidip tedavi ve takibini yaptıran kadınlarda bu oran 0’a kadar geriler. Rahim ağzı kanserinin ilerlemesi yavaş olduğundan bulgu vermeyen hastalarda tarama programlarında Papanicolaou (Pap) smear ve yüksek riskli HPV testlerinin kullanılması, hastalığın erken dönemde teşhis ve tedavisine olanak sağlamıştır.

Rahim ağzı kanserinden ölüm, son beş yılda taraması yapılmamış ve son kanser öncülü lezyonun saptanmasının ardından düzenli takibi olmayan kadınlar arasında daha yüksektir. Rahim ağzı kanserinden korunmada; düzenli cinsel yaşam, tarama programlarının ve aşılanmanın önemi büyüktür. Rahim ağzı kanserinde taramalar sayesinde, gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanseri tanısında ve ölüm oranında anlamlı bir düşüş (yaklaşık %75 azalma) yaşanmaktadır.

Rahim ağzı kanseri risk faktörlerine baktığımızda erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak, birden çok cinsel partner, cinsel partnerin yüksek riskli HPV virüsü ile enfekte olması, cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü, erken yaşta (<20) ilk doğumu yapmak, bağışıklık sistemi düşük olan hastalar, düşük sosyoekonomik düzey, doğum kontrol haplarının kullanımı ve sigara kullanımı olarak sıralayabiliriz.

Rahim ağzı kanseri erken evrede genellikle bulgu vermemektedir, bu da bize taramanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bulgu vermeyen hastalarda, rahim ağzı kanseri ya tarama sonucunda ya da muayenede tesadüfen görünür bir lezyon keşfedildiğinde saptanabilir. Rahim ağzı kanserinde en sık karşımıza çıkan semptomlar düzensiz veya yoğun vajinal kanama ile ilişki sonrası kanamadır. Bazı hastalarda sulu, yoğun ve kötü kokulu vajinal akıntı şeklinde de bulgu verebilmektedir.

Rahim ağzı kanseri taramasında, sitolojik bir test olan pap smear ve yüksek riskli HPV testi olmak üzere iki yöntem kullanılmaktadır Ülkemizde rahim ağzı kanseri taraması, HPV veya Pap smear testi kullanılarak ülke çapında ulusal toplum tabanlı bir tarama programı şeklinde yürütülmektedir. Taramalar Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri [KETEM] tarafından yürütülür. Hedef popülasyon 30-65 yaş arası (30 ve 65 dahil) kadınlar olup her 5 yılda bir tekrarlanacak şekilde yürütülmektedir. Son iki HPV veya Pap smear testi negatif olan 65 yaş üzerindeki kadınlarda tarama kesilir. Rahim ağzı kanseri önemli bir sağlık sorunu olmasına rağmen düzenli cinsel yaşam, taramalar ve aşılamalarla tamamen ortadan kaldırılabilecek bir sağlık sorunudur. Lütfen düzenli olarak muayenelerinizi yaptırın, sağlığınızı koruyun.

 

Kaynakça

1-     Walboomers, J. M., Jacobs, M. V., Manos, M. M., Bosch, F. X., Kummer, J. A., Shah, K. V., Snijders, P. J., Peto, J., Meijer, C. J., & Muñoz, N. (1999). Human papillomavirus is a necessary cause of invasive cervical cancer worldwide. The Journal of pathology189(1), 12–19.

2-     DSÖ (2020). Dünya Sağlık Örgütü Küresel Kanser Gözlemevi 2020. (31.01.2023 tarihinde https://gco.iarc.fr adresinden ulaşılmıştır).

3-     Quinn M, Babb P, Jones J, Allen E. Effect of screening on incidence of and mortality from cancer of cervix in England: evaluation based on routinely collected statistics. BMJ. 1999;318(7188):904-908.

4-     International Collaboration of Epidemiological Studies of Cervical Cancer. Comparison of risk factors for invasive squamous cell carcinoma and adenocarcinoma of the cervix: collaborative reanalysis of individual data on 8,097 women with squamous cell carcinoma and 1,374 women with adenocarcinoma from 12 epidemiological studies [published correction appears in Int J Cancer. 2007 Jun 1;120(11):2525. Berrington de González, Amy [removed]; Green, Jane [removed]]. Int J Cancer. 2007;120(4):885-891.

5-     DiSaia PJ, Creasman WT. Invasive cervical cancer. In: Clinical Gynecologic Oncology, 7th ed., Mosby Elsevier, Philadelphia 2007. p.55.

6-     T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü. Serviks Kanseri Tarama Programı Ulusal Standartları. (31.01.2023 tarihinde https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser-tarama-standartlari/listesi/serviks-kanseri-tarama-programı-ulusal-standartları.html adresinden ulaşılmıştır).