Doç. Dr. Abitter YÜCEL, “Uluslararası İşitme Engelliler Haftası, toplumda işitme engelli bireylerin yaşadığı problemlerin farkına varmak ve rehabilitasyonlarına yönelik gerekli farkındalığı yaratmak için her yıl kutlanan bir etkinliktir.İşitme engelli bir kişi, işitme kaybı nedeniyle konuşma ve dil gelişiminde eksiklik gelişen bireyler olarak tanımlanabilir. İşitme engelli bir birey toplumdaki diğer insanlarla iletişime girmekte zorluk çeker. Bu sebeple günlük yaşamlarında iletişim kurarken işaret dili veya yazılı iletişim gibi birtakım yöntemler kullanırlar.
İşitme kayıpları, annenin geçirmiş olduğu hastalıklar, kullandığı bazı ilaçlar, bebeğin yoğun bakımda kalma durumu, düşük doğum ağırlığı, ağır sarılık geçirmesi, kullandığı bazı ilaçlar, kalıtsal olmayan hastalıklar gibi doğumsal ve doğumsal olmayan birçok nedene bağlı olarak oluşmaktadır. Ülkemizde yılda yaklaşık 1.100.000’e yakın bebek doğmakta ve her bin bebekten 2-3’ü işitme kaybı ile dünyaya gelmektedir. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran geçici işitme kayıplarıyla birlikte %6’ya kadar çıkmaktadır. İşitme engelli olmaktan korunmak amacıyla yapılan çalışmaların en önemlisi sağlık taramalarıdır. Bu nedenle çocukların yenidoğan döneminde ve okul çağında işitme taramalarından geçmesi son derece önemlidir. İşitme kaybını erken dönemde belirlemek amacıyla ülkemizde Ulusal İşitme Tarama Programları yürütülmektedir. Bu kapsamda yenidoğan tüm bebeklere ve ilkokul birinci sınıf çağındaki çocuklara işitme taramaları yapılmaktadır.” dedi.